Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?

Gaziantep Ticaret Odası olarak siz üyelerimize verdiğimiz hizmetler ile ilgili her türlü bilgi ve dokümana ilgili sayfalardan ulaşabilirsiniz. Lütfen ilgilendiğiniz konu ile ilgili sayfayı ziyaret ediniz.

veya lütfen aşağıdaki hizmet numarası ile irtibata geçiniz.

Destek Hattı

0850 205 27 27

GTO Online işlemlere hoşgeldiniz
Lütfen sisteme giriş yapınız..

Giriş Yap
İletişim

Telefon

0850 205 27 27

Adres

İncilipınar Mahallesi Ticaret Odası Hizmet Kompleksi Şehitkamil Gaziantep / TÜRKİYE

"BİRLİKTE BAŞARALIM"

Haberler

GTO BAŞKANI TUNCAY YILDIRIM'DAN BASIN AÇIKLAMASI

GTO Başkanı Tuncay Yıldırım; Gaziantep’in ticari hayatında yaşanan gelişmeler, Geçici Koruma Altındaki Suriyelilerin şehrin ekonomik ve sosyal yapısına olan etkileri ile konut sorunu dâhil olmak üzere pek çok konu hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Gaziantep Ticaret Odasının haziran ayı olağan meclis toplantısı öncesinde bir basın açıklaması gerçekleştiren GTO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım; Gaziantep’in ticari hayatında yaşanan gelişmeler, Geçici Koruma Altındaki Suriyelilerin şehrin ekonomik ve sosyal yapısına olan etkileri ile konut sorunu dâhil olmak üzere pek çok konu hakkında değerlendirmelerde bulunarak şunları söyledi:

 

"Değerli Basın Mensupları,

Öncelikle hepinizi şahsım ve Gaziantep Ticaret Odası adına saygıyla selamlıyor, davetimizi kırmayıp geldiğiniz için teşekkür ediyor, hoş geldiniz diyorum.

Şu an Gaziantep ticari hayatının temsilcileri olarak karşınızdayız. Bugün bu salonda bulunan iş insanları; Gaziantep’teki 46 meslek grubunda faaliyet gösteren 36 bin tacir, tüccar ve üretici tarafından seçilmiş meslek komite ve meclis üyeleridir.

36 bin GTO üyesi bizleri mesleklerinin temsilcisi olarak seçti. Biz de onların yereldeki, ulusaldaki, yeri geldiğinde uluslararası arenadaki gözü kulağı en önemlisi de dili oluyoruz.

Elbette ilk görevimiz yereldeki ticari faaliyetlerin sağlıklı bir şekilde yürümesini sağlamak. Bugün bu toplantıyı yapıyor olmamızın sebebi de budur.

Şehrimizde son günlerde yoğun şekilde tartışılan pahalılık, fahiş fiyatlar ve barınma sorunlarının Gaziantep ticari yaşamına dolayısıyla da sosyal yaşamına olan etkilerini değerlendirmek.

Değerli basın mensupları,

Elbette tüm bu bahsettiğimiz sorunların tetikleyicilerinden biri hiç şüphesiz 13 yıldır şehrimizde yaşayan Geçici Koruma Altındaki Suriyelilerdir. Kayıtdışı ticari faaliyetlerinin yarattığı haksız rekabet, kimi sektörlerde elde ettikleri üstünlükler, işletmelerimizin iç ve dış pazar kayıpları, kiralar başta olmak üzere genel fiyat seviyesine ve sosyo-kültürel yapımıza olan olumsuz etkileri ne yazık ki her geçen gün artan bir oranda hissediyoruz.

Bugün Gaziantep’te faaliyet gösteren kayıtlı Suriyeli işletme sayısı; Odamız, Sanayi Odası ve Esnaf Odaları dâhil toplam 6 bin 300. Kayıtlı Suriyeli istihdam sayısı ise 12 bin. Bu sayılar bile şehrimizdeki Suriyeli nüfusu düşününce kayıt dışılığın boyutunu gözler önüne sermeye yeter. Bu durumun Türk işletmeler açısından yarattığı haksız rekabeti hepiniz tahmin edebilirsiniz.

Gaziantep Ticaret Odası olarak bu sorunları 10 yıl önce öngörmüş ve çözüm önerileri de sunmuştuk.

 

İlk göç dalgasının ardından meclisimiz 04 Aralık 2013 tarihinde özel “Suriye Gündemi” ile toplanmış, bir komite oluşturmuş ve bu komite, 12 sivil toplum kuruluşu ve 3 üniversitenin de katılımıyla bir ORTAK AKIL RAPORU hazırlamıştır.  2014 Şubatta “İÇİMİZDEKİ SURİYE” başlıklı bu ortak akıl raporu hem kamuoyuyla hem de yetkililerle paylaşılmıştı.

 

18 ay sonra Ağustos 2015’te gelinen noktanın tespiti için güncellenerek bir kez daha ilgililerle paylaşıldı.

 

Dört yıl sonra, 2019’da Meclisimiz 4 yılın ardından mevcut durumu tespit etmek ve gelecek projeksiyonu oluşturabilmek adına yeni bir çalışma grubu daha oluşturdu ve çalışma grubu “Peki Ya Bundan Sonra?” başlıklı bir rapor daha hazırladı ve paylaştı.

 

Gaziantep Ticaret Odası olarak bugüne kadar ekonomi – eğitim- sağlık- demografik yapı ve güvenlik başta olmak üzere konuyu her yönüyle değerlendirdiğimiz 6 rapor ve sayısız bilgi notu hazırladık.

 

Bunları başta kanun koyucular ve karar vericiler olmak üzere tüm ilgililerle, kamuoyuyla ve basın ile defalarca paylaştık, takipçisi olduk, olmaya devam ediyoruz.

 

Raporlar, notlar hazırlamanın ötesinde yaptığımız Oda çalışmalarıyla da ekonomik entegrasyonun en sağlıklı şekilde olmasını desteklemeye çalışıyoruz.

 

Değerli Basın Mensupları,

Göç, pandemi, savaşlar derken reel sektörün 6 Şubat depremlerinin ekosisteme verdiği zararlarla da uğraştığını unutmayalım.

 

Tedarik zincirimiz bozuldu. Bölgede iş gücü piyasası zarar gördü. Çevre illerden göç aldık. Şehrin konut ihtiyacı daha da büyüdü. Bu süreçte İslahiye ve Nurdağı ilçeleri dışında Gaziantep reel sektörü devlet desteği de alamadı.

 

Tüm bunların üzerine yüksek enflasyonla ve mevcut ekonomik olumsuzluklar eklendi.

Enflasyonist baskının herkesi derinden etkilediğini biliyoruz. Tüm vatandaşlarımızın alım gücü düştü, ülkede gelir dağılımı bozuldu.  İşletmelerimizin ise girdi maliyetleri oldukça yükseldi. Enflasyon ile mücadele için uygulanan sıkı para politikası da girdi maliyetleri yönetmemiz için ihtiyaç duyduğumuz finansman maliyeti artırırken erişimini ise neredeyse yok etti.

Mevcut durum karşısında; Hayat pahalılığı ile mücadele eden, alım gücü düşen vatandaşa destek olabilmek amacıyla yerel yönetimler iyi niyetli girişimlerde bulunmaya başladı.

Sadece Gaziantep’te değil ya da sadece iktidar ya da muhalefet değil görüyoruz ki birçok şehirde yerel yönetimler halk için bir takım aksiyonlar alıyor.

Üzülerek ifade ediyoruz ki; yeme içme mekânları açmak, bayramlık kurban ve tatlı satışı yapmak gibi örnekleri bulunan bu iyi niyetli hamleler kısa vadede vatandaş lehine bir uygulama gibi gözükse de uzun vadede ciddi sorunlara yol açabilir.

Başta işgücü piyasası olmak üzere çeşitli olumsuz etkilerle baş etmek zorunda kalabiliriz.  Çünkü kamu ile rekabet edemeyen işletmeler, istihdamı azaltmak ve ardından kapanmak zorunda kalacaktır. Ayrıca, yerel yönetimlerin kendi işletmeleri piyasadaki kalifiye eleman arzını da olumsuz etkilemektedir.

Değerli basın mensupları,

Biliyorsunuz Gaziantep’te hayat pahalılığına ilişkin tartışmalar daha çok baklava üzerinde yapılıyor. 

Evet, Gazi şehrimizin simgelerinden baklava her zaman pahalı yiyecekler kategorisinde yer almıştır. Ancak baklava fiyatlarındaki artış kadar, baklavanın maliyetlerinin de konuşulması gerekir. %10 KDV artışı ve fıstık fiyatlarındaki spekülatif artışları da görmezden gelemeyiz.

El emeği ile yapılan bu özel tatlının diğer tüm sektörlerde olduğu gibi maliyetlerindeki fahiş artış göz ardı edilerek eleştirilmesi kentimizin en önemli markasını kendi kendimize değersizleştirmekten başka bir şey değildir.

Gerçek şu ki; başta siyasiler olmak üzere, tüm Gaziantepliler şehir dışına baklava götürdüklerinde, bugün şikâyet ettikleri baklavacıları tercih etmektedirler. Binlerce kişiye ekmek kapısı olan ve şehrin en bilinen markası üzerinden yapılan bu tartışmaları kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.

Bununla birlikte; Gastronomide pahalılıktan bahsederken, konut fiyatlarındaki önlenemez yükselişi de konuşmamız, bu sorunun da kökenine inmemiz gerekmektedir.

Gaziantep, ülkemizde konut fiyatları ve kiraların en yüksek olduğu iller arasında yer almaktadır. Bunun ana nedeni ise yüksek arsa maliyetleridir. Buradan yerel yönetimlerimize çağrıda bulunmak istiyoruz: Vatandaşlarımızın daha ucuz konutlarda oturması için arazileri imara açarken yasal oranın dışına çıkmayın, vatandaştan bağış talep etmeyin. Kanun neyi emrediyorsa onu uygulayın, hakkınız olanı alın. Bu uygulama, konuttaki arsa maliyetini aşağıya çekecek ve bu da doğrudan konut ve kira fiyatlarını ciddi oranda düşürerek Gaziantep'in barınma sorununa önemli bir çözüm sunacaktır.

 

Değerli Basın Mensupları;

Kısacası değerli basın mensupları; işletmelerimizin sunduğu mal ve hizmet fiyatlarını yargılarken konuyu;

  • Artık misafirliklerinin son bulması gereken Suriyeliler
  • Deprem yaraları
  • Yüksek maliyetler
  • Finansmana erişim problemleri

Gibi tüm yönleri dikkate alarak bütüncül değerlendirmek gerek.

 

Biz iş dünyası olarak fırsatçılık yapan hiçbir işletmeyi savunmuyoruz. Bizim için tacir, tüccar basiretli ticaret yapan iş erbaplarıdır.

Kamunun; üreticimizin, çiftçimizin, zaten kayıtdışı Suriyeli işletmelerden dolayı eşit şartlarda ticaret yapamayan esnafımızın karşısına haksız rekabet oluşturacak şartlarda gelmemesini, sorunun kökten çözümü için çalışmalarını bekliyoruz.

İktidar ve muhalefet fark etmeksizin herkesi sorumlu ve duyarlı davranmaya davet ediyoruz.

Ülkemizde olduğu gibi Gaziantep'te de hayat pahalılığının ciddi bir sorun olduğunu göz ardı etmek mümkün değil. Ancak pahalılığın bütün sorumluluğunun özel sektöre yıkılması gerçeklikten uzak bir tutumdur.

Dolayısıyla bu sorunla mücadele ederken, günü kurtaracak yaklaşımların küçük esnafa vereceği zararları da göz önünde bulundurarak konuya kapsayıcı ve bütüncül yaklaşmalıyız.

Ülkemiz ciddi bir sınavdan geçerken sorunlar karşısında popülizm yapmak yerine sorunlara karşı birlikte çözüm üretmeliyiz.

Pahalılık ile mücadele ederken odağımızı geçici çözümlerden pahalılığı doğuran ana sebeplere çevirmemiz gerek.

Bu mücadeleyi verirken serbest piyasa ekonomisi içerisinde olduğumuz bilinciyle hareket etmeliyiz.

Son olarak, Gaziantep Ticaret Odası olarak esnafımızın ve ticaret erbabımızın her zaman yanında olacağımızı belirtmek istiyoruz.

Ülkemiz ve şehrimiz adına daha güzel günler için birlikte çalışmaya devam edeceğiz.

Hepinize katılımlarınız için teşekkür ediyorum."

 

TUNCAY YILDIRIM

GTO Yönetim Kurulu Başkanı

TOBB Yönetim Kurulu Üyesi

Diğer Haberler [Tüm Haberler]