Yalın işler
Her gün, gerek sosyal medyada gerek basında Fikirlerin/Prototiplerin/Projelerin havada uçuştuğunu görüyor, bir kısmının saman alevi gibi yanıp söndüğüne ya da 3 kişilik startup’ın ilgili sektörde deprem etkisi yarattığına tanıklık ediyoruz. Kimi zaman da viral olarak paylaşılan ürünlere rastlıyoruz… Bu durumları da içinde bulunduğumuz çağın gerekliliği olarak düşünüyoruz. Peki, neler oluyor?
Modern Dünyayı tamamen bilim yönlendirmeye başladı. Öyle ki; günümüzün neredeyse tamamını teknolojik ürünlerin günlük aktivitelerimizden elde ettiği verilerin yönlendirmesi ile yaşıyoruz. Kendi yarattığımız sisteme yine kendimizi adapte etmeye çalışıyoruz. Tabi bunu yaparken akıllı ve yaratıcı bir varlık olduğumuz için bir önceki sistemi bir kez daha geliştirerek (İnovasyon) kolaylaştırma, basitleştirme (yalın) ve hızlandırma eğilimini güdüyoruz. Yani hızlı tüketmeye başlıyoruz. İçinde bulunduğumuz dijital çağın etkisini de bu duruma eklediğinizde taleplerimiz; değişken ve esnek olmaya, alışkanlıklarımız da hızla değişmeye başlıyor. Bu durumun yarattığı acımasız rekabet ve yüksek belirsizlik ortamında devreye ‘’Yalın Girişimcilik’’ giriyor.
“Yalın Girişim” bir iş planı değil, bir iş modelidir. Modelin ana amacı; olabildiğince küçük sermaye ve küçük bir ürün prototipi ile yola çıkarak, bu fikrin müşteriler tarafından test edilmesine ve eleştirmelerine ya da doğrulamalarına imkân sağlayıp nihai ürüne doğru gitmektir. Bu modelde en önemli durum, geliştirilen modelin müşteriden girişimciye doğru ilerlemesidir. Yani Tersine girişimcilik ile müşterinin istek ve taleplerine göre ürün nihai şeklini alır. Bu durum yüksek belirsizlik ortamında riskleri minimize ederek yeni girişimler için sağlam başlangıçlar oluşturur. Yalın girişim modeli pivot döngüsü de denilen Kur, Ölç, Öğren (Build-Measure-Learn) döngüsünü benimseyerek ilerler. Tabi ki bu pivotu uygularken en önemli etkenlerden biri de çevikliktir. Yani, ortaya çıkan sorunların düzeltilmesi ya da ürün değişikliğinin çok hızlı uygulanarak sonuca ulaştırılmasıdır. Böylece yalın girişimcinin takip ettiği süreci aşağıdaki tablo ile özetleyebiliriz.
Peki, ülkemizde durum nasıl? Ülkemizde girişimcilik, maalesef büyük işletmeler kurmak ile eş değer tutulmaktadır. Bunun yanında sabırsız yapımızdan dolayı genellikle girişim fikri hızla nakite dönebilecek büfe ve kafe açmak gibi tüketim alanlarına kaymaktadır. Bu durum da, girişimciliğimizin katma değerden uzak, sadece ekonomi çeviren bir yapıda ilerlemesine sebebiyet veriyor. Bunu bir an önce tersine çevirmenin yolu genç nüfusun farkındalığını artırarak ‘’Problem dedektörü’’ olmalarını sağlamaktan geçiyor. Problem dedektörü fikrini şu şekilde açıklayabilirim; herkes, bulunduğu ortamdaki aksaklıkları ya da eksikleri tespit edecek ve bu tespitlerinden yola çıkarak bir girişim fikri oluşturacak… ‘’Ya hayatımı değiştirecek girişim fikri her gün kullandığım ürünlerin birinde gizliyse!’’
- 28 Mart 2019